28 Ekim 2009 Çarşamba

Kurozuka

Yönetmen: Tetsuro Araki
Stüdyo: Madhouse Studios
Tür: Aksiyon, Dram, Gerilim, Fantastik
Yapım Yılı: 2008
Bölüm Sayısı: 12
Anime Puanı: 10/7



Kurozuka adlı anime oldukça ilginç bir senaryoya sahip. Seri 12. yüzyıl Japonya’sında başlıyor. Kuro ve hizmetlisi Benkei, Kuro’nun abisi Yoshitsune’den kaçmaktadır çünkü o, Kuro’nun canını istemektedir. Kaçışları esnasında Kuro ve Benkei, dağların ortasında bir kulübenin yanan ışıklarını görür ve sığınmak için oraya giderler. Kulübede Kuromitsu adında bir bayan tek başına yaşamaktadır. Kuro ve Kuromitsu çok geçmeden birbirlerine âşık olurlar ve Kuro, Kuromitsu’nın karanlık sırrını öğrenir. Kuromitsu ölümsüzdür ve kan içerek bedenini yenileyebilmektedir. Birkaç gün sonra kulübe saldırıya uğrar ve Kuro ölümcül bir yara alır. Kuromitsu’da Kuro’nun hayatını kurtarmak için ona kanından içirir ve Kuro da böylelikle ölümsüz olur. Kuro bu saldırıdan kurtulur ama Red Army tarafından kandırılan Benkei’in saldırısına maruz kalır. Benkei, Kuro’nun kafasını keser ama Kuro ölümsüz olduğu için ölmez ama kendinden geçer.

Kuro kendine geldiğinde zaman çoktan değişmiştir. Aradan tam bin yıl geçmiş ve dünya altüst olmuştur. 22. yüzyılda, Kuro’nun kendine gelmesinden yaklaşık yirmi yıl önce dünyaya dev bir göktaşı çarpmak üzereyken gelişmiş milletler göktaşına füze yollamış fakat füzeler diğer ülkelere düşmüş ve hayat altüst olmuştur. Japonya’da ise halk Red Army adlı örgütün pençesinde çaresizce yaşamaktadır. Çok geçmeden Kuro, Haniwa adındaki Red Army’e karşı isyan eden örgüte katılır çünkü Kuromistu’nun ölümsüz olduğu için Red Army’nin elinde olduğu düşünülmektedir.

Kurozuka’da 12 bölüm boyunca Kuro’nun hem Kuromitsu’yu aramasını hem de bin yıllık geçmişine “flashback”ler yani geri dönüşler yaşayarak şahit oluyoruz. Ve bölümler ilerledikçe Kuro’nun geçmişi aydınlanıyor ve yaşanlar gün yüzüne çıkıyor. Bu arada da Red Army tarafından Kuromitsu’nun kanı ile geliştirilmiş olan canavar-insanlara da karşı gelmeye çalışıyor.

Anime de 12 bölüm boyunca tempo çok az düşüyor ve bölümler genellikle şiddet dolu ve bol kanlı geçiyor. Görsel olarak anime oldukça kaliteli ve müzikleri de hem geleneksel Japon kültürünü hem de rock parçalarını içinde barındırıyor. Animenin eksi yönü ise içerdiği tempolu bölümlere rağmen senaryo ağır ve karışık ilerliyor ve işin ucunu bir yerde kaçırdınız mı, flashbackler ile yaşananların sırasını karıştırabiliyorsunuz. Ayrıca içerdiği şiddet ve cinsellik bakımından herkese hitap etmeye bilir.

Özetle Kurozuka, benim favorilerim arasına girmese de hoşuma giden ve önerebileceğim bir anime. 12 bölüm olması yerinde olmuş çünkü fazlası çok kafa karıştırabilirdi.

21 Ekim 2009 Çarşamba

Blood+

Yönetmen: Junichi Fujisaku
Stüdyo: Aniplex, Production I.G.
Tür: Aksiyon, Dram, Doğaüstü Güçler
Yapım Yılı: 2005
Bölüm Sayısı: 50
Anime Puanı: 10/8



Saya Otonishi, onu evlat edinen babası George Miyagusuku ve tıpkı kendisi gibi evlat edinilen kardeşleri Kai ve Riku ile normal bir hayat yaşamaktadır. Fakat gariptir ki bir sene öncesini hatırlayamamaktadır. Günün birinde Saya spor ayakkabılarını okulda unutur ve onları almak için hava kararmış olmasına rağmen okula geri döner. Burada kan emici yaratık olan bir “chiropteran”nın saldırısına uğrar. Son anda Haji adında gizemli bir adam çıkagelir ve Saya’ya önce kanından içirerek eline bir kılıç verir. Söylediğine göre bu yaratıkları kanı yüzünden sadece Saya yenebilmektedir ama Saya hiçbir şey hatırlayamamaktadır. Bunun üzerine bir başka chiropteran saldırısında babası George hayatını kaybeder. Saya’da Haji, Kai, Riku ve uzun yıllardır chiropteran avlayan Red Shield adlı örgütün bir üyesi olan David ile hem chiropteranları avlayama, hem de geçmişini öğrenmek için yola koyulur. Saya geçmişini öğrendikçe aslında ne olduğunu anlamaya başlar ve en önemlisi Diva’nın varlığından haberdar olur.

Blood+ adlı anime serisi anlattığım gibi oldukça gizemli ve heyecanlı bir şekilde başlıyor. Saya’nın esrarengiz geçmişi, gizem dolu Haji derken kendinizi atmosfere kaptırıveriyorsunuz. Fakat 50 bölümlük animenin ortalarına yaklaştığınızda atmosfer ne yazık ki düşüşe geçiyor. Özellikle Saya’nın sevecen tavrının gelişen olaylar sonucu ani değişikliğe uğraması ve “artistvari” bir hava katışı sizleri Saya’dan soğutabilir. Bunun dışında karizmatik görünüşlü Haji’nin özellikle diğer kötü karakterlerin yanında biraz çelimsiz ve ezik kalması ve ayrıca ilerleyen bölümlerde Diva’nın sürekli o iğrenç opera şarkısını söylemesi (ki o bedenden o ses nasıl çıkıyor anlamış değilim) sizi bazen bezdirebilir. Tüm bunlara rağmen Blood+ serisi bizlere yaşattığı sürprizler ve dövüş sahneleri ile kendisini izlettirmesini başarabiliyor.

Karakterler bakımından ise anime bir hayli zengin. Fakat iyi karakterlerin çoğu açıkçası vasıfsız, sıradan insanlar. Oysa karşı tarafta başta Diva olmak üzere Solomon, Amshel, James, Nathan ve Carl gibi karizmatik ve güçlü chiropteran karakterler bulunmakta. Tüm bunların dışında kendilerine Sif diyen gizemli kişilerde anime esnasında karşımıza çıkıyor.

Görsel olarak ise Blood+ adlı animeye diyecek hiçbir lafım yok. Rusya’dan Okinawa’ya, Londra’dan New York’a kadar her yeri görüyoruz ve kaliteli çizimler sayesinde anime geçtiği mekânlara göre bir havaya, bir atmosfere bürünüyor. Müzikler ise aslında daha iyi olabilirdi. Dediğim gibi Diva’nın iğrenç opera şarkısını sürekli dinlemekten epey bir sıkılmıştım. Animede dört adet açılışı ve dört adet kapanışı mevcut ki benim en çok hoşuma giden ikinci açılış şarkısı oldu. Hyde’nin seslendirdiği (Larc-en-Ciel grubunun solisti ve Great Teacher Onizuka, Guardian of The Sacred Spirit gibi başka anime serilerine de beste yapan) “Seasons Call” adlı parça çok hoş.

Özetle Blood+ adlı anime çok iyi bir başlangıç yapıyor, ortalardan sonra yavanlaşmasına rağmen güzel ve tatmin edici bir son ile son buluyor. Eğer uzun soluklu bir seri arıyorsanız ve bol kan ilginizi çekerse Blood+’u tavsiye ederim.


Bilinmesi Gerekenler;
—Blood+’un Blood: The Last Vampire adında 2000 yapımı, seriden bağımsız uzun metrajlı bir anime filmi bulunmaktadır.

4 Ekim 2009 Pazar

Peace Maker

Yönetmen: Tomohira Hirata
Stüdyo: Gonzo
Tür: Aksiyon, Dram, Komedi
Yapım Yılı: 2003
Bölüm Sayısı: 24
Anime Puanı: 10/9.5


Peace Maker, Japonya’nın Edo döneminim sonlarında geçmektedir. 15 yaşında olan ama boyu kısa olduğundan dolayı 11 veya 12 yaşındaymış gibi görünen Tetsunosuke Ichimura’nın annesi ve babası, iki yıl önce kendilerine Choushu adını veren ve devrimci olduklarını söyleyip imparatoru tahttan indirmeye çalışan bir grubun üyesi tarafından gözleri önünde öldürülmüştür. İki sene sonra ise Tetsu ve büyük abisi Tatsunosuke (Tatsu) Shinsengumi’ye katılırlar. Shinsengumi, Kyoto polisine bağlı, saygı ve korku duyulan, bir nevi özel bir polis teşkilatıdır. Tatsu orada belge işlerine bakmak için işe girmiş, Tetsu’da bir asker, bir samuray olmak isteyip ailesinin intikamını almak istemektedir. Fakat hem yaşının hem boyunun küçük olması sorundur. Nihayetinde kendisini Shinsengumi’nin yardımcı yöneticisinden sayılan ve Shinsengumi’nin şeytanı lakaplı Toshio Hijikata’nın hizmetkârı olarak işe aldırmayı başarır ve birbirinden deneyimli samurayların arasında yeni bir yaşamı başlar.

Peace Maker’ın hikayesi her ne kadar kurgu olsa da aslında gerçek öğelere dayanmaktadır. Edo devrinin sonunda gerçeken Shinsengumi adında bir teşkilat vardı ve oldukça saygı duyuluyordu. Japonya’ya yolunuz düşerse Tokyo’da Hijikata’nın gerçek heykelini bile görebilirsiniz. Ayrıca her ne kadar kurgu olarak bilinse de tarihte Tatsunosuke adında bir Shinsengumi üyesi gerçekten yaşamış. Tabi animedeki kurgudan çok farklı ve yetenekli bir samuraymış.

Peace Maker karakter bakımından en zengin animeler arasına giriyor. Özellikle Shinsengumi’de birbirinden yetenekli, kişilikleri farklı samuray görebilirsiniz. Doğal olarak bu da tek bir karaktere bağlanmamanızı sağlıyor ve herkesin aslında ne kadar önemli olduğunu gösteriyor bize. Bu karakterlerden bazılarını tanıtacak olursam;

Tetsunosuke Ichimura: Peace Maker’ın esas oğlanı ve animenin odaklandığı kişi. Bahsettiğim gibi boyu kısa olduğundan yaşı küçük sanılmaktadır ve Shinsengumi’ye ailesinin intikamını almak için katılmıştır. Ufak boyuna rağmen aslında oldukça güçlü ve cesaretlidir.

Tatsunosuke Ichimura: Tetsu’nun abisidir ve seri boyunca eline bir kez bile silah aldığını göremezsiniz. Kardeşine çok düşkündür ve onunla her daim ilgilenmekte, göz kulak olmaya çalışmaktadır.

Toshio Hijikata: Shinsengumi’nin en korkulan elemanı olduğu için şeytan lakabını almıştır. Kendisi her ne kadar Shinsengumi’nin yardımcı başkanı olsa da, otoritesi en çok geçek karakterdir. Samuray yetenekleri ise eşsizdir ve rakibine hiç acıması yoktur.

Soji Okita: Birinci bölük kaptanıdır ve aslında kız gibi görünüp davranmasına rağmen bir erkektir ve savaş alanında ölüm makinesine dönüşmektedir. Hijikata ile samimi hareketler gösterebilen ve hatta onunla dalga geçebilen tek kişidir ve Tetsu’nun yakın arkadaşlarındandır.

Shinpachi Nagakura: İkinci bölüğün kaptanıdır ve o da Tetsu kadar olmasa da kısa boyludur. Onuncu bölük kaptanı Sanosuke ve sekizinci bölük kaptanı Heisuke ile çok iyi arkadaştırlar, hatta onlara müthiş komedi üçlüsü bile denilmektedir.

Isami Kondo: Shinsengumi’nin başkanıdır. Her ne kadar olayları ciddiye almayan, komik bir karakter gibi dursa da, sorumluklarının farkında ve savaş alanında kusursuz bir samuraydır.

Saito Hajime: Üçüncü bölük kaptanıdır ve Peace Maker’ın en sıra dışı karakterlerinden biridir. Özel bir yeteneği ile hayaletlerle iletişim kurabilmekte ve özel büyüler yapabilmektedir.

Keisuke Yamanami: Yamanami’de Hijikata gibi yardımcı başkandır ve çoğu konuda Hijikata’ya baş kaldırabilen tek kişidir. Kendisi gözlük takmaktadır ve kılıç kullanmaktan ziyade abaküsü ile gezip matematikle uğraşmayı sevmektedir.

Yamazaki Susumu: Yamazaki samuray değil ninjadır ve Shinsengumi için çalışan yetenekli bir casustur. Gerektiğinde kadın kılığına da girebilen Yamazaki, raporlarını doğrucan Hijikata’ya verir.

Yoshida Toshimaru: Kendisi Choushu liderlerinden biridir ve imparatoru öldürerek devrim gerçekleştirmek istemektedir. Choushu’nun en tehlikeli, akıllı ve ne yaptığını bilen elemanlarındandır.

Gördüğünüz gibi Peace Maker’da epey karakter bulunmakta ve her biri kendine has özelliklere sahip. Görsellik bakımından anime oldukça kaliteli ve içinde dram bulunduğu kadar fazla abartıya kaçmadan komedi unsurları da bulunmakta, müzikleri ise bana göre biraz vasat kaldı. Açılış ve kapanış parçaları biraz Rap tarzında ve ben Rap yapan Japonlardan nefret ederim. Sonuç olarak Peace Maker atmosferi çok güzel, sizleri bağlayan kaliteli ve samuray temalı bir anime. İzlenmesini şiddetle tavsiye ederim.