Stüdyo: A-1 Pictures
Tür: Macera, Bilimkurgu
Yapım Yılı: 2011
Bölüm Sayısı: 11
Anime Puanı: 10/10
Fractale’de hikaye uzak gelecekte, yer olarak da İrlanda’da geçiyor. Dünya artık “Fractale” adı verilen bir düzenin kontrolündedir. Fractale insanları hastalıklardan korumakta ve gündelik işlerden uzak tutmaktadır. Yeryüzünde cennet diye de tanımlayabileceğimiz bu düzende insanlar sadece düzenli olarak Fractale sistemine verilerini yollayarak yaşayacak kadar donay yani pul (sanal para) kazanabilmektedir. Fractale sistemine bağlı her bireyin vücudunda bir terminal vardır ve 3D internet olarak da tanımlayabileceğimiz bu terminal ile birçok veriye ulaşabilir, suretlerini Fractale sistemi olan her yere yollayabilirler. Suretler ise kişinin veriden oluşmuş halidir (avatar gibi) ve bu suretler birkaç istisna hariç robotumsu holografilerdir. Ayrıca veri yığını olduklarından istedikleri gibi ağda gezinebilmektedir. Kısacası Fractale sistemi altında yaşayan insanlar çok rahattır ve evden bile çıkmayarak, suretlerini yollayarak sosyalleşmektedirler.
Galway şehrinde (Galway, İrlanda’da bulunan gerçek bir şehirdir ve animedeki şehir ile büyük benzerlik göstermektedir) yaşayan Clain de ilk paragrafta bahsettiğim Fractale sistemine bağlı 15’li yaşlarında genç bir çocuktur. Hiçbir amacı olmayan ve her gün öylesine takılan Clain yalnız yaşamaktadır ve başka şehirlerde yaşayan ailesi arada suretlerini yollayarak Clain’i yoklamaktadır. Yine sıradan bir günde Clain birilerinden kaçmakta olan Phryne ile karşılaşır. Phryne’nin düştüğünü gören Clain ona yardım eder ve evine alır fakat gecesinde Phryne ortadan kaybolur. Gitmeden öncede Clain’e bir kolye bırakır. Clain merakından kolyeyi kurcalar ve aktif hale getirerek içinden Nessa adında bir suretin çıkmasını sağlamış olur. 10 yaşındaki bir insanın görünümüne ve neşesine sahip, enerjik bir suret olan Nesse ve Clain, Phryne’yi arayan Lost Millenium (Kayıp Milenyum) ile karşılaşır ve kendisini hiç tahmin bile edemeyeceği bir maceranın içinde bulur. Ayrıca Fractale sisteminin ardındaki sırlar da Clain’i beklemektedir.
Konu bakımından Fractale bir yandan sade, bir yandan da karışık bir konuya sahip. Sade bir konuya sahip çünkü her ne kadar yazdıklarımdan karışık gibi gözükse de Fractale sistemi aslında oldukça basit ve fazla detaya inilmemiş. Diğer yandan ise Fractale sisteminin insanlar üzerindeki etkisi oldukça derin bir konu. Bir yandan hiçbir şey yapmadan Fractale’e bağımlı olarak yaşamak ve tüm her şeyini suretler aracılığıyla mı yapmak, yoksa bir yere bağımlı olmadan, özgür bir insan olarak ve diğer insanlarla beraber yaşamak mı diye tartışmaya açık bir konusu var. Fractale ile çok rahat olabilirsiniz ama bir yerde bir Fractale terminali çöktü mü sistem çalışmadığından insanlar emziği elinden alınmış bebekler gibi davranıyor. Diğer yandan sürekli çalışmak zorundasınız ve dünyanın ayağınıza gelmesi gibi Fractale nimetlerinden yararlanamıyorsunuz. Bunun yerine suretlerle değil, gerçek insanlarla muhatap oluyor, dostluklar kuruyorsunuz.
Fractale’in atmosferi kısa olan 11 bölüm boyunca sağlam bir çizgide ilerliyor ve izlerken hiç sıkılmıyorsunuz. Anime gerektiği zaman komedi, gerektiği zaman dram ve gerektiği zaman aksiyon dolu sahneleri ile hiç sıkmıyor. Dediğim gibi 11 bölüm olduğundan konu hızlı ilerliyor ve bu yüzden atmosfer hiç düşmüyor. Anime yaklaşık bin küsur yıl gelecekte geçmesine karşın sizleri götürdüğü dünya her tarafta yüksek binalar, ileri teknoloji değil, alabildiğince yeşillikler ve eşsiz manzaralar. Elbette anime esnasında ful teknoloji şehirlerde çıkıyor ama seride daha çok Last Exile’daki gibi bir hava hakim. Bu durum benim çok hoşuma gitti çünkü ileri teknoloji deyince genelde akla kalabalık ve kirli şehirler geliyor ama Fractale bu tabunun dışına çıkmış ve ortaya eşsiz olduğu kadar ilginç bir dünya çıkmış.
Animenin çizimleri harikulade. Ghibli yapımları kadar olmasa da ona yakın manzara ve arka plan çizimleri mevcut. Yumuşak ve canlı renkler alabildiğince uzanıyor. Karakterlerin çizimlerinin de onlardan aşağıya kalır yanı yok. Karakterler bakımından tek ilgimi çeken Clain’un şortunun altına giydiği uzun çorapları:) Fractale’nin açılışı ve kapanışı da gayet kaliteli. Renk cümbüşü şeklinde ilginç bir openinge sahip “Harunezumi” adlı parça gerçekten çok güzel bir parça. Kapanış olan “Down By The Salley Garden” da İrlandavari havasıyla çok iyi bir parça. Ayrıca anime esnasında sıkça geçen “Hiru no Hoshi” adlı parçayı da es geçmemek lazım. Seslendirmede ise Kana Hanazawa yine döktürmüş. Deadman Wonderland’ın Shiro’su, Steins;Gate’in Mayuri'si Fractale’nin Nessa’sı olarak her zamanki gibi çok iyi iş çıkarmış.
Açıkçası Fractale’ye tam puan verdiğim için ben bile çok şaşırdım çünkü karşıma bu kadar iyi bir animenin (daha doğrusu benim karşıma diyelim çünkü nette genel olarak 7 ile 8 arası puanlara sahip) çıkacağını hiç tahmin etmemiştim. Diğer yabancı sayfalarındaki puan ortalamalarına bakınca ben mi fazla verdim diye çok düşündüm ama yok arkadaş, animenin bir eksisini bulamadım. Konu güzel, hikayenin akışı güzel, senaryo güzel, çizimler güzel, kısa olmasına karşın tadında bitiyor; e daha ne olsun:) Ben Fractale’yi herkese severek tavsiye ederim. Kısa ve kaliteli bir anime arıyorsanız Fractale’ye muhakkak bir göz atın.