Stüdyo: Zexcs
Tür: Fantastik, Macera
Yapım Yılı: 2010
Bölüm Sayısı: 26
Anime Puanı: 10/8
Fantastik bir dünyada, kılıç dövüşlerinin yanında büyünün de etkin rol oynadığı bu dünyada Ryner Lute tembel bir büyü ustasıdır. Roland İmparatorluğu’nun Büyü Akademisi’nde Sion Atsal ile tanışır. Sion, günün birinde tahta çıkacağını ve ülkesini doğru yola sokacağına dair ant verir. Ryner’a da tahta geçtikten sonra yanımda olur musun diye sorar. Tam olarak evet demese de Ryner olur manasında cevaplar verir ve nitekim bir gün Sion, Roland İmparatorluğu’nun tahtına oturur. Ryner’a da kral olarak ilk görevini verir. Bu göreve göre kralı korumakla yükümlü saygın Eris ailesinden Ferris’i de yanına alarak antik hero (kahraman) kalıntılarını aramak için yola koyulur.
The Legend of the Legendary Heroes’in en büyük artıları konusu ve karakterleri. Konu bakımından anime yukarıda anlattığım gibi başlasa da giderek derinleşiyor ve işin içine sürekli yeni şeyler giriyor. Ryner’in gözlerinde barındırdığı “Alpha Stigma” adlı gücü, diğer Alpha Stigma taşıyıcıları, Roland İmparatorluğu’nun halkla ve soylularla ilişkisi, Estabul, Gastark, Nelfa, Strohl gibi diğer ülkelerin stratejileri, perde arkasında yaşanan entrikalar, güç ve denge oyunları derken bir bakmışsınız kendinizi kaptırıvermişsiniz. Animenin boşuna dört adet light novel’i (genellikle gençlere hitap eden, mangalara da ilham kaynağı olan romanlar), dört adet mangası bulunmuyor. Anlatmak istediğim animenin konusu bir hayli derin ve dallanarak da gidiyor. Doğal olarak 26 bölüm animeye yetmemiş. Hatta son bölümler sezon finali kıvamında olsun diye iyice sapıtılarak çoğu şey üst üste bindirilmiş. Öyle ki son üç – dört bölümde benim anlayamadığım birçok olay oldu, sadece son iki bölüm çıkan karakterler falan ekrana geldi. Yani anlayacağınız anime yarım ve yakalanan harika atmosfer ve müthiş hikaye bölüm yetmezliğinden dolayı darmadağın.
Animenin bir diğer artısı da karakterleri. Animede buradan sayamayacağım kadar çok karakteri var. Hem de öyle uyduruk, yan karakter gibi de değil. Her birinin kendi has özellikleri, kendine has karizması bulunuyor. Hatta anime esnasında birçok kez şu şunla karşılaşsa, şunun karşısına şu çıksa, şunla şu bir karşı karşıya gelse diye aklından geçiriyor insan. Ryner, Sion ve Ferris ana karakterler olsa da diğerlerinin de onlardan aşağıya kalır yanı yok.
The Legend of the Legendary Heroes’un çizimleri klasik anime çizimleri ve fena değiller ama animenin parlaklığını beğenmedim. Yani anime gereğinden fazla parlak ve ekran buğulu. Bu yüzden ilk başlarda alışmakta biraz zorluk çektim. Bunun dışında normaller. Müzikler de başarılı sayılır. İlk açılış ve kapanış parçaları güzel, ikinci açılış da idare eder ama ikinci kapanış bana göre çok kötü olmuş.
Sonuç olarak The Legend of te Legendary Heroes benim beklediğimden daha iyi bir anime çıktı ve konunun yarım kalması ile çizimlerindeki muğlaklık dışında pek bir sorunu yok. Fantastik – macera türü sevenlere, büyü ile arası iyi olanlara önerebilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder