15 Aralık 2012 Cumartesi

Tsuritama

Yönetmen: Kenji Nakamura
Stüdyo: A-1 Pictures
Tür: Komedi, Bilimkurgu
Yapım Yılı: 2012
Bölüm Sayısı: 12
Anime Puanı: 10/6
















Serinin kahramanı, kırmızı saçlı Yuki Sanada, büyükannesi ile beraber yaşamaktadır. Büyükannesi Kate’in işi sebebiyle ikisi sürekli taşınmak zorundadır. Bu yüzden Yuki kaldığı yerde uzun süre kalamadıkları için pek arkadaş edinemez ve diğer öğrencilerle iletişim kurma becerileri yok denecek kadar azdır. (Kalabalık gruplardan çok çekinir ve herkes ona bakınca garip bir kriz geçirir) Yuki ve büyükannesinin son durakları Enoshima adında küçük, sevimli bir adadır. Daha taşındıklarının ilk günü yeni evlerinin kapılarını belinde su tabancası, elinde bir olta ve kafasındaki balık akvaryumu ile isminin Haru ve kendisinin bir uzaylı olduğunu söyleyen sarışın ve neşeli bir çocuk çalıverir. Haru, Büyükanne Kate’e artık burada yaşayacağını ve Yuki ile arkadaş olarak balık tutacaklarını söyler. Tabi Yuki’nin aklı bu hızlı gelişen olaylar yüzünden biraz karışmıştır ama Haru onu balık tutmaya ikna eder. Lakin ikisi de nasıl balık tutulur bilmiyordur. Kasabanın balık tutma malzemeleri satan dükkânından sınıf arkadaşları Natsuki’nin Enoshima’nın “balıkçı prensi” olduğunu öğrenirler ve Natsuki’den yardım isterler. Bu arada, Akira Yamada adlı Hintli bir adam ise ördeği Tapioca ile beraber uzaktan ve gizlice Haru’yu izlemektedir. Görünüşe göre Haru’nun Enoshima hakkında kimsenin bilmediği bir sırrı vardır.

Tsuritama (Tsuri Japoncada balık tutmak anlamına gelmektedir) adlı animenin ilk bölümü aslında ilgi çekici çünkü balık tutma temalı bir animeye ben daha önce rastlamadım ve bu yüzden ilgimi çekti diyebilirim. Rengârenk çizimleri ile Enoshima ve uzaylı olduğunu söyleyen Haru derken ilk bölümler seyir zevki bakımından yüksek geçiyor. Fakat 3. veya 4. bölümden sonra maalesef Tsuritama bir düşüş yaşıyor. Nedeni ise balıkçılık teması bir süre sonra ilginçliğini kaybediyor ve animenin komedi yanı ise pek iyi değil. Bir – iki yer dışında ben pek güldüğümü hatırlamıyorum. Ayrıca Haru da bir yerden sonra bana itici gelmeye başladı. Bir uzaylı olarak (merak etmeyin, uzaylı olması sır değil. İlk bölümde öğreniyorsunuz) insanlarla nasıl yakınlık kuracağını falan belgesel tadında öğrenmesi beni biraz sıktı. Bu arada Büyükanne Kate her sizde kalacağım diyeni evine alıyorsa vay haline yani :) Hiç bu çocuğunun anası babası nerede, şak diye nereden çıktı diye sormak yok. Konudan fazla uzaklaşmadan; dediğim gibi anime bir şeyler vaat ederek başlıyor ama bölümlerin benim açımdan sıkıcı geçmesi, komedi yönünün oturamamış olması ve bazı diyalogların çok fazla uzaması epey puan kırmama neden oldu. Öte yandan balık tutma ve oltalar hakkında da epey şey öğreniyorsunuz. Tsuritama’dan sonra balık tutmanın bir sopanın ucuna ip bağlayarak yapılmayacağını anlamış bulunmaktayım.

Daha önce Kemono no Souja Erin ve ve Humanity Has Declined’te karşıma çıkan arka plan çizimlerinin sanki suluboya ile çizilmişler gibi durması yine Tsuritama’ya da çok yakışmış. Rengârenk Enoshima arkada ışıl ışıl parlıyor ve sahil kasabasının tadına varıyorsunuz. Animenin bir adet açılış ve kapanış şarkısı bulunmakta. Açılış parçası eğlenceli bir parça, kapanış parçası da fena sayılmaz ama açılış daha güzel:) Bu arada, anime esnasında sıkça karşımıza çıkan Enoshima dansı da bayağı bir eğlenceliymiş.

Toparlayacak olursam Tsuritama balık tutmak gibi değişik bir temaya sahip ama bu değişiklik de maalesef animeye pek yetmemiş. Konusu, daha doğrusu konunun işlenişi zayıf ve komik olmayan komedi yönü ile Tsuritama pek önerebileceğim bir anime değil. Eğer balıkçılıkla, oltalarla falan ilgileniyorsanız belki ilginizi çekebilir, aksi halde komedi olarak Tsuritama’yı izlemeyi düşünüyorsanız diğer alternatiflerinize bir göz atmanızı önerebilirim. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder