Stüdyo: J.C. Staff
Tür: Dram, Komedi, Günlük Hayat
Yapım Yılı: 2012
Bölüm Sayısı: 25
Anime Puanı: 10/8.5
Bakuman 3, serinin üçüncü ve son sezonunu oluşturuyor. İlk sezonun incelemesine buradan, ikinci sezona da buradan ulaşabilirsiniz.
Bakuman adlı animenin konusuna herhalde yeniden değinmeme gerek yoktur. Zaten animenin konusunu merak edenlere yazdığım ilk sezon incelemesini okumalarını tavsiye ederim. Yaklaşık bir yıl aradan sonra gelen üçüncü sezon, doğal olarak ikinci sezonun bıraktığı yerden başlıyor. Kısaca hatırlayacak olursak; ikinci sezonda Ashirogi Muto’nun editörü değiştirilmiş (ki benim gözümde bu değişiklik tamamen zaman kaybı olmuş), bir takım olaylar yaşanmış, ikilimiz PCP adındaki mangalarını serileştirmeyi başarmış ve editör olarak yeniden Hattori atanmıştır. Üçüncü sezon da tam buradan devam ediyor. Bu sezonda Ashirogi Muto-sensei serilerini sağlamlaştırmanın yanında bir animeye sahip olma hayallerini de artık gerçekleştirmek istiyorlar. Tabi bu o kadar kolay değildir ve hem yeni rakipleri ile olsun hem de Nizuma Eiji ile olsun sıkça rekabet içinde olacaklardır.
Bir müddet ara verdikten sonra bıraktığı yerden devam eden animelerin en büyük sorunu (daha doğrusu benim için en büyük sorun) olanların birçoğunun unutulmasıdır. Şahsen ben üçüncü sezona başladığımda ana karakterlerimiz Mashiro ve Takagi’nin adlarını dahi hatırlamadığımı fark ettim. Seri ile ilgili aklımda tek kalan Hattori’nin geri gelmesi olmuş:) Bu yüzden keşke dizilerin yaptığı gibi daha önce olanları özetleyen bir bölüm veya kısa da olsa bölüme girmeden özet konulsaymış ki benim gibi unutkanlar için altın değerinde olurmuş. Neyse ki iki – üç bölümde olan biteni toparlamaya ve hatırlamaya başladım. Fakat dediğim gibi özet şart.
Bakuman’nın üçüncü sezonunun bence ikinci sezondan çok daha iyi bir sezon olmuş. İkinci sezon biraz ağır ilerliyordu ve açıkçası Editör Miura ile Ashirogi Muto bırakın Eiji ile rekabet etmeyi, yerlerde sürünüyordu. Zaten en sonda Hattori geri gelince biraz da boşuna izlemişiz gibi olmuştuk. Bunu ikinci sezon incelememde de bahsetmiştim, Hattori hiç gitmeseymiş sanki bu ikinci sezon hiç yaşanmazdı. Dediğim gibi üçüncü sezon çok daha iyi olarak karşımıza çıkıyor çünkü olaylar hızlı ilerliyor (hızlı ama atlamadan) ve atmosfer genelde hep merak ettirici. Yani her bölüm acaba ne olacak diye insanı merak ettiriyor ve şahsen ben bir günde normalde üç bölüm ardı ardına izlerken acaba ne olacak diye çok merak ettiğimden günde dört bölüm izlediğim bile oldu. Bazı arkadaşlar için “ne var bunda, ben seri bitiriyorum” diyebilir ama olağanın dışına çıkarak dört bölüm izlemek benim için büyük bir olay niteliğinde:) Kısacası üçüncü sezon oldukça hareketli ve keyif verici olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca son sezon olduğundan da tatlı bir sonla da son buluyor. Bu arada, ilk sezon nedense Eiji’ye gıcık oluyordum ve ikinci sezon da kafayı baş editöre takmıştım. Bu sezonda ise artık kimseye tik olmadığımı fark ettim:)
Çizimleri bakımından Bakuman yine klasik sivri çeneli ve klasik anime karakterleri ile karşımıza çıkıyor. Bana mı öyle geldi bilmiyorum ama Mashiro’nun çenesini biraz daha sivri yapsalarmış herhalde üçgene benzermiş:) Bir de Miho’yu her gördüğümde nedense aklıma Japon balığı geliyor. Bunlar elbette kötü şeyler değil, tamamen çizim teknikleri ile alakalı. Her farklı animeye geçtikten sonra elbette oluyor böyle göze çarpan ayrıntılar. Çizimler aslında gayet hoş, rengârenk ve animeye cuk oturmuş. Lakin asıl sorun olarak gördüğüm kısım karakterlerin hiç değişmemesi. Değişmek derken de fiziksel özelliklerini kastediyorum. Yani animeye ilk başladığımızda Mashiro ve Takagi sekizinci sınıfa gidiyorlardı, tahminen 14 – 15 yaşlarındaydılar. Son bölüme yaklaştığımızda ise 24 yaşlarındalar, yani bir on sene geçmiş. Ama dış görünümlerinde hiçbir değişme, yaşlanma olsun, olgunlaşma olsun yok. En kötü insan az biraz sakal falan ekler. İlk sezonun incelemesinde de ortaokuldayken de hiç okul çocuklarına benzemediklerini (maşallah Takagi herhalde 1,80 vardır) yazmıştım. Anlayacağınız karakterlerle gerçekçilik bakımından biraz sorunum var. Bana göre 14 yaşındaki hali ile 24 yaşındaki hali aynı ise bir karakterin ya bir sorun vardır ya da bunlar için zaman durmuş. Biraz da müziklere değinecek olursam; açıkçası iki açılış parçasını da hiç beğenmedim. Birer kez sadece görüntülere bakmak için izledim, o kadar. Kapanışlar da açıkçası pek parlak değil. Lakin bölümler esnasında çalan parçalar tam tersi ve animeye çok yakışan, atmosferi tamamlayan parçalar. Özellikle seslendirmeler her zamanki gibi çok başarılı.
Birinci sezonu ile güzel bir başlangıç yapan Bakuman, ikinci sezonu ile biraz duraklasa da üçüncü sezonu ile zirve yapıyor diyebilirim. Seriyi takip edenler eminim kaçırmayacaktır ve izlememiş olanları da eğlenceli, içine çeken 75 bölümlük hoş bir seri bekliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder