Stüdyo: J.C. Staff
Tür: Macera, Dedektif
Yapım Yılı: 2011
Bölüm Sayısı: 12
Anime Puanı: 10/8
God’s (Heaven’s) Memo Pad, yani Tanrının Not Defteri olarak çevirebileceğimiz anime, klasik bir şekilde start alıyor. Babasının işi nedeniyle sürekli taşınmak zorunda kalan Narumi Fujishima’nın son durağı şimdilik Tokyo’dur. Yeni okuluna başladığında kendisini sınıf arkadaşlarından soyutlayan Narumi, okulun çatısında kendi halinde takılmayı tercih eder. Yine bir gün çatıda takılırken sınıf arkadaşı Ayaka yanına gelir. Ayaka, Narumi ile arkadaş olur ve önce onu kendisinin tek üyesi olduğu bahçıvanlık kulübüne üye yapar. Ardından yarı zamanlı çalıştığı ramen dükkânına götürür. Tuhaftır ki Narumi burada daha önce karşılaştığı bir olayda gördüğü üç arkadaş ile karşılaşır. Kendilerine “NEET” diyen (genel olarak tanımı okumayan – çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan, Japonya’da ise bunun yanında düşük maaşlı işlerde kısa süreli çalışan anlamına geliyor) bu birbirinden farklı üçlü Ayaka’nın yaro zamanlı çalıştığı ve Min-san dedikleri bir bayanın işlettiği ramen dükkânında takılmaktadırlar. En önemlisi ise ramen dükkânının yanındaki apartmanın üçüncü katında yaşayan Alice için çalışmaktadırlar. 12 yaş civarlarında olan Alice, mecbur kalmadıkça dairesinden çıkmamaktadır ve tam bir bilgisayar/hacker uzmanıdır. Kendisine de “Neet Dedektif” demektedir. Gördüğü bu tuhaf kişilikleri anlam vermeye çalışırken Narumi, kendisini istese de istemese de Alice’in yürüttüğü bir dedektiflik vakasının ortasında, üstelik Alice’in asistanı olarak buluverir.
Kami-sama no Memo-chou, senaryo odaklı bir anime olarak karşımıza çıkıyor. Toplamda 13 bölüm olan anime kendi arasında birkaç olaya bölünmüş durumda ve bu olaylara Alice, Narumi ve arkadaşlarının müdahaleleri, araştırmaları ve bakış açılarına tanıklık ediyoruz. Bu arada, animenin ilk bölümü yaklaşık 48 dakika ve karakterleri tanıtmasının yanında uzun bir vakayı ele alıyor. Animede yeri geldiğinde hızlı aksiyon sahneleri yer tutarken aslında çoğu zaman konuşmalar ve dram odaklı anlar ön planda. Vakalarda yaşanan sürpriz gelişmelerden dolayı da animede biraz Durarara!! havası da yok değil. Dediğim gibi genel olarak animede senaryo ön planda ve ilginç gelişmeler ve karakterlerin tepkileri ile atmosferin düşmemesini sağlıyorlar. Şahsen bazı sahnelerde konuşmalar biraz fazla uzamış diye düşünüyorum ama genel olarak gayet başarılı.
Animenin içeriğinde öyle doğaüstü veya abartılı olaylar yok. Biraz sınırları zorluyor elbette ama gerçekçi bir çizgide ilerliyor ve daime merak ettirici bir yapıya sahip. Ayrıca Narumi’nin başta Alice olmak üzere çevresindekilerle yaşadığı sohbetler oldukça başarılı. Biraz da kara mizah serpiştirilip ortaya güzel bir harman çıkartılmış. Yani içerik olarak şurası olmamış, burası kötüye kaçmış diyebileceğim bir yer yok. Dediğim gibi bazı sahneler bence gereğinden fazla uzatılmış ve animede geçmese de Alice’in geçmişini merak etmeden de edemedim. Küçük bir kız nasıl tek başına yaşıyor sorusu başta olmak üzere Alice’in yaşı gereği tek takılmasını biraz garipsedim. Bunun dışında Alice oldukça sempatik ve sevimli bir karakter.
Animenin arka plan çizimleri oldukça başarılı ve gerçekçi. Özellikle uzun olan ilk bölümde ilk sahnelerde gerçek sahneler mi bunlar diye şaşırmıştım. İlerleyen bölümlerde bu gerçeklik azaldı ama başarılı olması konusunda değişen bir durum yok. Karakterler ise gerçeğe yakın tarzdalar. Elbette kocaman gözler her daim karşımızda ama abartılı durumlar (kendi imparatorluğunu kurmuş saçlar ve kıyafetler gibi) yok. Yani çizimler gayet başarılı. Uzun olan ilk bölümü saymazsak animenin bir adet açılış ve kapanış parçası var. Açılış parçası “eh işte” kıvamında, kapanış parçası ise fena değil. Benim esas beğendiğim ise ilk bölümün sonunda çalan “Colorado Bulldog” adlı parça. Daha da başarılı olansa seslendirmeler. Özellikle Alice ve Ayaka’nın seslendirmeleri çok başarılı.
Kami-sama no Memo-chou, öyle sıra dışı ve alışılmışın dışında bir şeyler sunan bir anime değil ama gerek karakterleri gerekse hikâyenin akışı açısından gayet izlenebilir, başarılı bir anime. Eğer dedektif hikâyelerine ve Neet’lere ilginiz varsa büyük ihtimalle Alice, Narumi ve arkadaşlarını da seveceksinizdir.