Yönetmen: Yoshihiro Yamaguchi
Stüdyo: Souten Studio
Tür: Aksiyon, Dövüş, Dram
Yapım Yılı: 2006
Bölüm Sayısı: 26
Anime Puanı: 10/7
199X yılında yaşanan büyük nükleer felaket sonrasında dünya ülkeleri yok olmuş ve hayatta kalan insanlar arasında güçlü olan zayıf olanı ezmeye başlamıştır. Kötülüğün hüküm sürdüğü ve gücün tamamen kas gücüne dayandığı bu yeni ve acımasız dünyada bir adam, sevdiği kadını kurtarmak için uzun bir yola koyulmuştur. Bu adam adaletin savunucusu ve iyilerin tek ümididir. Bu adam 2000 yıllık Hokuto Shinken adlı dünyadaki en tehlikeli dövüş tekniğinin son varisi Kenshiro’dur.
Yukarıda paragrafta anlattıklarım animeler arasında en iyilerinden biri olan Hokuto no Ken, İngilizce adıyla Fist of The North Star’a ait. İncelemeye efsanevi Kenshiro ile giriş yapmak istedim çünkü Souten no Ken’de adından da tahmin edileceği üzere Hokuto no Ken ile bağlantılı bir anime.
Souten no Ken tarih olarak 1930’lu yıllarda geçiyor fakat 1970’li yıllarda, Hokuto no Ken’nin başkahramanı ve 64. varisi olan Kenshiro’nun doğması ile başlıyor. Hokuto Shinken’nin 63. varisi olan Ryuuken’nin dojosunda bir bebek dünyaya gelir ve bebeğin sol kulağının üstünde Hokuto yıldızlarının izi vardır. Ryuuken bundan etkilenerek bebeğe ölen abisinin ve en büyük varislerden biri sayılan, 62. varis olan Kenshiro Kasumi’nin ismini verir. Ardından da bizlere Kenshiro Kasumi’nin hikâyesini anlatmaya başlar.
Souten no Ken adlı animede Kenshiro, Ryuuken’nin himayesi altında doğsa da, orijinali böyle değildir. Hokuto no Ken’nin mangasında Raoh, Toki ve bebek Kenshiro, büyük bir iç savaş yaşanan Azura diyarından gelmektedirler. Bu kısa bilgiyi de belirtmek istedim.
Ryuuken, Souten no Ken’nin girişini yaptıktan sonra esas olaylar başlıyor. Bahsettiğim üzere Kenshiro Kasumi 62. varistir. Şanghay’da yaşayan Kenshiro “Yan-Wang” olarak da (Cehennem tanırısı) bilinmektedir. Hokuto no Ken’nin aksine Souten no Ken’de herkes Hokuto sanatını bilmektedir ve dolayısıyla Kenshiro’yu da tanımaktadır. Anime Kenshiro’nun Şanghay’dan ayrılarak Japonya’ya gitmesi ile başlıyor. Burada tanınmadan yaşamakta ve bir üniversitede profesörlük yapmaktadır. Kısa bir süre sonra liderliğini Kenshiro’nun “peng-yo”su olan (çok yakın arkadaş) Pan Yu-Ling’in yaptığı Quing Bang çetesinden bir arkadaşı Japonya’ya, Kenshiro’nun yanına gelir ve ona Şanghay’daki acı durumu anlatır. Anlattıklarına göre Pan ve Kenshiro’nun sevdiği kız olan Pan’ın kız kardeşi Yu-Ling öldürülmüş, tüm Quing Bang çetesi tasfiye edilmiş ve Şanghay’ın yeraltı hâkimiyeti acımasız Hong Hua Hui’in eline geçmiştir. Bunları duyan Kenshiro şok olur ve tekrar Şanghay’da dönmeye karar verir. Böylelikle Kenshiro öldürülen arkadaşının intikamına ve başta neden Şanghay’ı terk ettiğini “flashback”ler eşliğinde tanıklık ederiz.
Souten no Ken her ne kadar bolca flashbak (geçmiş anılar) ile doldurulmuşsa da senaryo bakımından iyi başlıyor ama sonlara doğru bir hayli zayıf bir hal alıyor. Bunun en büyük nedeni mangasının devam etmesinin yanında animedeki karakterlerin bir hayli zayıf oluşu. Çünkü Kenshiro dışında açıkçası ona kafa tutabilecek, kıran kırana, ölümüne bir dövüş sergileyecek bir rakip maalesef yok. Hatta Kenshiro bile zaman zaman şoparlıklar yapıyor ki hiç yakıştıramadım. Dediğim gibi karakterler zayıf. Mesela Quing Bang’ın lideri Pan başta oldukça karizmatik görünüyor fakat her çıktığında ya Kenshiro’dan medet umuyor ya da ağlıyor. Bunun dışında karizmatik bir giriş yapan, Hokuto Shinken’in alt dalı sayılabilecek Hokuto Sonkaken eğitimi almış Charles de Guise bile bölümler ilerledikçe arka planda kalıyor. Bunun dışında diğer Hokuto üyeleri Ling-Wang ve Zhang Tai-Yan’da Kenshiro ile aynı ligde bile sayılmazlar. Demek istediğim Hokuto no Ken’e bakıyorum, Raoh gibi, Toki gibi, Rei gibi çok baba karakterler var ve oradaki Kenshiro birçok kez ölüm tehlikesi geçirdi ve Souten no Ken’de Kenshiro Kasumi çok rahat. Açıkçası ben daha okkalı elemanlar beklerdim. Veya ben yanılıyorumdur ve Kenshiro Kasumi belki de olağanüstü bir güce sahiptir:)
Atmosfer olarak da Souten no Ken beklentilerimi maalesef pek karşılayamadı. Çünkü Hokuto no Ken’de hemen her bölüm birileri dayak yerdi ve Sounten no Ken sürekli konuşmalarla falan geçiyor. Kenshiro arada iki dayak atıyor ve dövdüğü kişilerde zaten arka plan elemanları. Sonundan bahsetmiyorum bile. Zaten onu manganın devam etmesine bağlıyorum.
Görsel olarak ise seri bir hayli ihtişamlı. Özellikle benim izlediğim DVD versiyonunda kan ve açık sahneler bolca kullanılmış. Ayrıca Kenshiro’nun çizimi, ağzından sigarasını hiç çıkarmayışı, duruşu harika.Özellikle rakiplerine “Omaye wa mo Shinderu” yani sen çoktan öldün deyişi ve mevzusu geçen konu hakkında bir problemin mi var, varsa Yan-Wang’a anlat demesi karizmasına karizma katıyor. Müziklerse daha iyi olabilirdi. Açılış parçası idare eder ama kapanış müzikleri hoşuma gitmedi.
Sonuç olarak Hokuto no Ken ile Souten no Ken arasında dağlar kadar fark var. Mangasını bilmem ama animesi beklediğim gibi çıkmadı. Benim tavsiyem bölüm sayısı biraz çok olsa da önce Hokuto no Ken’i izlemeniz yönünde. Souten no Ken’de izlenebilir bir anime ama ondan çok daha iyi bir sürü anime de mevcut. Ayrıca inşallah günün birinde 62. varis Kenshiro ve 64. varis Kenshiro’nun bir dövüşünü de görmek nasip olur:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder