Yönetmen: Ryosuke Nakamura
Stüdyo: Madhouse Studios
Tür: Dram, Korku, Gerilim
Yapım Yılı: 2008
Bölüm Sayısı: 13
Anime Puanı: 10/4
Mouryou no Hako, Japon yazar Natsuhiko Kyogoku’nun yazdığı romanlarından uyarlama bir anime ve tarih olarak 1950’lili yılarda geçiyor. Sokaklarda bir seri katil gol gezmektedir ve hedefi de liseli kızlardır. Kaçırdığı kızların genellikle kol ve bacaklarını keserek ahşap kutulara yerleştirerek sokaklara, caddelere veya derelere bırakmaktadır. Böyle bir ortamda Tokyo dedektiflerinden Kiba kendisini hiç ummadığı bir vakanın içinde bulur. Oldukça varlıklı bir aileden gelen bir kıza tren çarpar ve çarpan trenin içinde Kiba’da vardır. Kiba olaya hemen el atar ve yerel hastanede ilk müdahaleler yapıldıktan sonra kız annesinin isteği üzerine gizemli be kutu şeklinde özel bir hastaneye yatırılır. Birkaç gün sonra ise kız kaybolur ve Kiba kendisini zaten neler bittiğini zor anladığı olayların iyice dibinde bulur. Kiba’ya zorlu mücadelesine bir roman yazarı, bir başka gizemli bir dedektif ve “mouryou” yani kötü ruh olarak adlandırabileceğimiz varlıklar hakkında çok iyi bilgisi olan bir adam eşlik eder.
Senaryo olarak anime oldukça ilgi çekici fakat içerik olarak ise maalesef hiç iyi değil. Başta atmosfer çok durağan ve seri zaten 13 bölüm olmasına rağmen çok yavaş ilerliyor. Öyle ki bazı bölümler sadece sıkıcı Mouryou konuşmaları hakkında geçiyor. Konusuna baktığımızda insan büyük bir gizem bekliyor ama anime de ne yazık ki insanı heyecanlandıracak hiçbir şey olmuyor. Ancak sonlara doğru Agatha Christie romanlarındaki gibi esas adamı öğreniyoruz o kadar. Ayrıca serinin başında tanıştığımız iki kızın muhabbeti de sinir ötesi ve bir hayli bayıcı. Karakterlerin isimlerini maalesef hatırlayamıyorum çünkü animeyi aklımdan silmeye çalışıyorum:)
Görsel bakımdan Mouryou no Hako’ya söyleyecek bir sözüm yok ama bari müzikleri de keşke daha iyi olsaydı. Bana göre ne açılış parçası ne de kapanışı, hatta bölümler esnasında çalan parçalar bir şeye benzemiyor.
Sonuç olarak Mouryou no Hako tam bir fiyasko. Benim görüşüm izlemeye bile değmez. Hatta varlığından bile haberdar olmasanız olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder