2 Ekim 2012 Salı

Guilty Crown

Yönetmen: Tetsura Araki
Stüdyo: Production I.G
Tür: Aksiyon, Dram, Bilimkurgu
Yapım Yılı: 2011
Bölüm Sayısı: 22
Anime Puanı: 10/8.5














Guilty Crown’da olaylar gelecekte, 2039 yılında geçiyor. Bundan 10 sene önce, yani 2029 yılının noel arifesinde yaşanan bir olay sonucunda Japonya’da tüm hayat ansızın değişmiştir. “Lost Christmas” yani Kayıp Noel adı verilen olayda “Apocalypse Virus” Türkçesiyle Vahiy virüsü Japonya’yı kaosa sürüklemiştir. Neticede uluslararası bir organizasyon olan GHQ, Japonya hükümetine el atar ve virüs ile beraber tüm ülkeyi kontrolü altına alır. Anime ise dediğim gibi 2039 yılında, yani virüsün patlak verip GHQ’nin ülke yönetimine el atmasından 10 sene sonrasında geçiyor. Shu Ouma her animede olduğu gibi bu animede de 17 yaşında sıradan bir öğrencidir. Günün birinde takılmayı çok sevdiği binaya girerken Egoist adlı grubun şarkıcısı Inori’nin de içeride olduğunu görür. Shu elbette Inori’nin orada ne yaptığına anlam veremez ve onu görmenin heyecanını yaşar. Lakin çok geçmeden GHQ askerleri mekanı basar ve Inori’yi “Undertakers” adlı yer altı örgütünün bir üyesi olmakla suçlayıp gözaltına almak ister. Undertakers adlı örgüt GHQ ve hükümetine karşı gelen, halkına bağımsızlık kazandırmaya çalışan illegal bir örgüttür. Inori tutuklanmadan Shu’ya küçük bir tüp verir ve bunu Undertakers’ın lideri Gai’a vermesini söyler. Elbette olaylar planlandığı gibi gelişmez ve tüp Shu’nun elinde kırılır, içindeki virüs Shu’ya bulaşır. Shu’ya bulaşan virüs “Void (Boşluk) Genome” adlı bir virüstür ve bu virüsün sayesinde Shu artık insanların içindeki voidleri açığa çıkarıp onları silah gibi kullanabilmektedir. Toparlamak gerekirse; daha sabahında sıradan bir öğrenci olan Shu hiç beklemediği bir anda kendisini GHQ ve Undertakers savaşının ortasında bulur ve barındırdığı virüs yüzünden de artık hayatı eskisi gibi olmayacaktır.

Guilty Crown daha ilk bölümünden itibaren heyecan dozu yüksek ve gayet de sağlam denilebilecek bir senaryo ile karşımıza çıkıyor. Açıkçası internette gördüğüm ortalamalardan sonra daha vasat bir şey bekliyordum ama Guilty Crown benim beklentilerimin çok üstünde bir anime çıktı. Animenin en büyük artılarından birini bence şüphesiz karakterleri oluşturuyor. Animede çeşit çeşit karakter bulunmakta. Özellikle karakterlerin ne tamamen iyi ne tamamen kötü olması, yani herkesin kendince haklı olması, denge güzel tutturulmuş. Şahsen GHQ Binbaşısı ve hem görünüşü hem de kişiliği ile Joker’e benzeyen Segai adlı karakter benim favorim. Senaryonun ilerleyişi de dediğim gibi gayet sağlam. Anime aslında arasında ikiye bölünmüş durumda ve 13. bölümden sonra olaylar biraz daha farklı bir hal alıyor. Yani sanki ikinci sezonmuş gibi küçük bir değişime uğruyor. Bu değişimle beraber Shu’nun da çekingen ve biraz da korkak bir çocukken olgunlaşmaya başlaması güzel bir ayrıntı olmuş. Ayrıca gayet tatmin edici bir sonla da bitmesi animenin artılarından.

Animenin eksilerine gelirsem; aslında eksi değil de irdelersek ufak hatalar ve mantıksızlıklar açığa çıkıyor diyebilirim. Öncelikle animede ilerleyen bölümlerde öğreniyoruz ki Daath adında gizemli bir örgüt var. Ve bu örgüte mensup kalın kaşlı bir arkadaşımız çıkıyor karşımıza. Açıkçası Daath üzerinde keşke ya daha fazla durulsaymış ya da hiç durulmasaymış çünkü senaryonun işlenişi bakımından aslında Daath arka planda önemli bir role sahip olsa da hiç bahsedilmese de olurmuş. Zaten Daath olayı biraz da fantastiğe kaçmıyor değil. Bir başka anlamadığım hususta Gai’ın kimin içinde nasıl bir void var biliyor oluşu. Yani gün geliyor Gai diyor ki bize şu adam ve voidu lazım ama bu adamın içinde bu gerekli voidun nasıl olduğunu nereden biliyor anlamış değilim. Bu ayrıntıyı ben kaçırdım diyeceğim ama pek ihtimal vermiyorum. Ayrıca yine seriden değil de vikipediden öğrendiğime göre Shu sadece 17 yaş altındakilerden void çıkarabiliyormuş. Yani anlayacağınız animedeki karakterlerin yüzde doksanı ergen :) Aslında bu durumdan pek şikayet etmeye hakkım yok çünkü animeyi yaparken hedef kitle belli: ilköğretim ve lise çağındakiler. İlköğretim yaşındakiler kendilerini büyüdüğünde Shu gibi Gai gibi hayal ederken lise yaş grubundakiler de empati kurarak kendilerini onların yerine koyuyorlar şüphesiz. Eğer benim gibi artık yirmili yaşların ortasına gelmişseniz doğal olarak empati kurmak çok zor oluyor ve istemeden de çocuklara mı kaldık gibisinden düşünebiliyorsunuz:) Son olarak bahsetmeden edemeyeceğim; animenin ikinci yarısından sonra Shu ve birçok arkadaşının bulunduğu semt karantina altına alınıyor. Buraya kadar her şey tamam ama yetişkinler nereye gidiyor? Tüm karantina bölgesinde herkes liseli elbiseleriyle geziyor ve ben ne bir tane öğretmen ne de 18 yaş üstü görebildim. Küçük bir ayrıntı gibi duruyor ama benim bayağı bayağı dikkatimi çekti ve eminin sizin de çekecektir çünkü biraz mantık dışı.

Görsel olarak Guilty Crown sağlam ve klasik (renkli saç – kızlarda kocaman göz ve göğüs kombosu) bir anime. Lakin hala Shu ve Gai’ın yaşıt olduğuna inanamıyorum:) İçinde biraz da olsa mecha da barındıran aksiyon sahneleri harika ve daha da harika olansa müzikleri. Anime esnasında çalan her parça benim çok hoşuma gitti. Artık günümüzdeki çoğu animedeki gibi kuru gürültüden ziyade biraz da nostalji kokan klas müziklere sahip Guilty Crown. İki adet de açılış ve kapanışa sahip. Kapanışlar için fena değil diyebilirim ama açılışlar da gayet başarılı. Sadece birinci açılış parçasında tek bir sıkıntım var, o da açılışta çalan şarkıyı sanki Inori söylüyormuş gibi çizilmesi. Yani animede sessiz ve biraz da üzüntülü ses tonu ile Inori’yi izledikten sonra açılışta sanki baskın ses onunmuş gibi izlemek tuhafıma kaçtı. Ayrıca animede kısa bir süreliğine görünse de Kido karakterinin seslendirmecisi Bakuman’daki Eiji Nizuma ile aynı. Yani Kido bağırırken aklıma sürekli deli Eiji geldi ve bir nevi “brain f*ck” oldum:)

Sonuç olarak Guilty Crown çoğu anime sitesinde vasat bir anime olarak tarif edilse de benim gözümde gayet başarılı, yetişkinlere hitap eden, aksiyonu sağlam, kurgusu güzel, hoşça vakit geçirilebilecek bir anime. Elbette bahsettiğim gibi ufak hatalar barındırıyor ama bir bütün olarak baktığımızda gayet iyi ve özellikle müzikleri animenin seviyesini bir kat daha yükseltmiş. Şahsen ben aksiyon seven ve iyi bir kurgu arayan herkese Guilty Crown’u önerebilirim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder