Stüdyo: Arms
Tür: Fantastik
Yapım Yılı: 2013
Bölüm Sayısı: 12
Anime Puanı: 10/4
İblis Kral ve Kahraman olarak Türkçeye çevirebileceğimiz bu anime, insanlar ve iblislerin on beş senedir süregelen savaşın anlatılması ile başlıyor. On beş yıl süren bu savaş esnasında kimi zaman insanlar kimi zamansa iblisler üstünlüğü ele geçirmiş ve birilerinin savaş sayesinde muhakkak cebi altınla dolmuştur. İnsanların en büyük savaşçısı olan “Yuusha” yani Kahraman, tek başına İblis Kral’ın kalesine hücum etmiştir. İblis Kralı yok etmeye kararlı olan Kahraman, karşısında kraldan ziyade bir kraliçe görür. İblis Kral, Kahraman’la savaşmak yerine ona ortaklık teklifi eder çünkü kendisi de bu savaşın bitmesini istemektedir ama savaşın aniden bitmesi iki tarafa da daha çok zarar vereceği kanısındadır. Kahraman, İblis Kral’ın söylediklerini anlamlı bulur ve ortaklığı kabul eder. Artık ikisinin de ortak amacı ülkeye önce refah ve zenginlik getirmek ve barış sağlamaktır.
İnsanların kahramanı ve iblislerin kralının ortaklaşa davasını ve birbirleri ile olan komik ama romantik ilişkisini ele alan anime aslında ilk bölümü ile özellikle konusu ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Nitekim, özellikle benim gözümde düşüş ikinci bölümden itibaren başladı çünkü animemin fantastik kurgusunun yerini “eğitici” kurgusu almaya başladı. Anime belirli bir konuyu veya konuları takip etmek yerine ticaretin önemini, serflerin yaşantısı, ürün yetiştirme gibi politik ve tarımsal gelişmelere bırakıyor. Bir bölümde “patatesin insanlığa ilk defa tanıtılması” ile nasıl sağlıklı bir besin olup uzun yıllar dayandığını ve önemini dinlerken başka bir bölümde başka ülke satıcılarına vergi koyarak kendi mallarının ucuza yurt dışına çıkmasını engellemek gibi bir animeden her zaman beklediğim gibi çok önemli şeyler öğreniyoruz. Bolca da Çocuklar Duymasın’daki gibi sosyal mesajlar da vermeyi ihmal etmemişler. Kendi adıma konuşuyorum, gümrüklerin nasıl işlediğini merak esteyim açar kitabını okurdum, ders niteliğinde anime izlemezdim. Tamam, elbette animelerde de böyle şeyler olabilir ama ayrıntı olarak. Yani bir olay gelişir ve bu olayla başa çıkmak için vergi almanın önemi kısaca anlatılır. Vergi almanın önemi başlı başına bir konu yapılmaz.
Maoyuu Maou Yuusha, tarz olarak Spice and Wolf serisini çok benzetiliyor. Bu benzerliğe ben de katılıyorum çünkü Spice and Wolf animesini de iki bölüm izlemiş ve 24 bölüm olduğu için de ben bunu izleyemem diyerek yolun başında bırakmıştım. Maou Yuusha ise 12 bölüm olduğu için sonuna kadar sabretmeyi başardım ama sonu da zaten mangaları devam ettiği için yarım bitiyor. Animenin benim gözümde içerik olarak tek artı noktası Yuusha’nın tavırları ve Maou’du ki kendisinin sempatik tavırları da anime ilerledikçe kaybolmaya başladı. Yuusha ve Maou’nun birbirleri ile olan neşeli ilişkisi olmasa zaten ben bu animeyi hiç çekmezdim.
Bunaltıcı senaryosuna karşın animenin çizimleri çok hoş. Özellikle suluboya tarzındaki arka planlar çok hoşuma gitti. Karakterler de klasik anime karakterleri olarak karşımıza çıkıyor. İyi kalpli karakterler sevecen tipliyken kötü adamlarımız tiplerinden kendilerini belli ediyor. Animenin müzikleri de en az çizimleri kadar iyi. Özellikle açılış ve kapanış parçaları çok güzel. Ayrıca animede insanların isimleriyle değil de unvanları ile (Kahraman için Yuusha, İblis Kral için Mao gibi) hitap edilmesi değişik ama hoş bir ayrıntı olmuş.
Maoyuu Maou Yuusha’yı Spice and Wolf animesini severek izleyenler eminim sever ama benim gözümde anime maalesef baş ağrısından başka bir şey değil. Yuusha gibi, Spice and Wolf gibi animelerin artık bana göre olmadığını da iyice anlamış oldum. Benim kişisel görüşüm; bu animeyi geçiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder