19 Haziran 2013 Çarşamba

Casshern Sins

Yönetmen: Shigeyasu Yamauchi
Stüdyo: Madhouse
Tür: Aksiyon, Bilimkurgu, Dram
Yapım Yılı: 2008
Bölüm Sayısı: 24
Anime Puanı: 10/6

















Casshern Sins, 1973 – 74 yılları arasında yayınlanan 35 bölümlük “Shinzou Ningen Casshern” serisinin yeniden yapımıdır. Daha doğrusu karakterler ve arka plan kurgusu alınmış ama bambaşka bir senaryo ile harmanlanmıştır.

Casshern Sins’in dünyasında tıpkı Terminatör serilerindeki gibi robotlar bilinçlenmiş ve insanları buyrukları altına almıştır. Dünyanın yeni lideri de robotların da lideri olan Braiking Boss adlı robottur. Günün birinde Luna adında gizemli bir kız ortaya çıkar ve söylenenlere göre kendisi insanlığın kurtuluşu olacaktır. Bazı robotlar da Luna’nın buyruğu altına girmeye başlayınca Braiking Boss en güçlü üç robotunu Luna’yı öldürmesi için görevlendirmiştir. Bu robotlar Casshern, Dio ve Leda’dır. Luna’ya ilk Casshern ulaşmayı başarır ve onu öldürür. Fakat Luna’nın ölümüyle dünya çürümeye başlar ve buna “Yıkım” adı verilir. Akabinde Casshern de ortadan kaybolur.

Luna’nın ölümünden birkaç yüzyıl sonra dünya artık neredeyse yaşanamaz bir hale gelmiştir. Şehirler çoktan yok olmuş, yiyecek ve su kaynakları çok azdır ve insanların da sayısı giderek azalmaktadır. Robotlar için de durum pek parlak değildir. Braiking Boss’un egemenliği sona ermiştir çünkü robotlar havaya karışmış olan maddeler yüzünden paslanmaya ve çürümeye başlamıştır. Robotlara artık yedek parça yetişemez hale gelinmiştir ve birçoğunun insanlar gibi ölümü beklemekten başka yapacak bir şeyi kalmamıştır. Ayrıca kaybolan Casshern de geri dönmüştür fakat hafızasını kaybetmiştir. Casshern de kendi geçmişini keşfetmek ve yolu varsa yıkımı durdurmak için uzun bir yolculuğa çıkmaya karar verir. Bu yolculukta da yolu sıkça Oji, Ringo ve Lyuze ile kesişecektir.

Casshern Sins’i ben geçtiği ortam bakımından Hokuto no Ken’e benzettim. Yani Kenshiro’nun robotlu versiyonu diyebiliriz. Casshern için bir hayli potansiyeli var ama senaryosu açıkçası zayıf kalmış. Çizimler tamam, karanlık atmosfer de güzel ama hikâyede bir şeylerin eksik olduğu açık. Öncelikle arka plan senaryosu hakkında daha fazla bilgi verilebilirmiş. Braiking Boss nasıl ortaya çıktı, dünyayı nasıl robotlar ele geçirdi falan. Bahsediliyor ama ayrıntı yok. Ayrıca Luna tam bir bilmece. Robot mudur insan mıdır onu bile anlayamadım ve neden dünyanın kaderi Luna’ya bağlı çözemedim. Robotlara da kısaca değinecek olursam; gördüğüm kadarı ile kocaman teneke şeklinde robotlar var. Kocaman vücutları, matkap – kıskaç şeklindeki kolları ile bunlar kötüler ve genelde Casshern’den dayak yiyen elemanlar. Bir kademe yukarısında da insan biçiminde ama robot şeklinde robotlar var. Yani bizim gibiler ama yüzleri, elleri falan metal. Bunlar da mazlum halk olmuş. Genelde teneke şeklindekilerden kaçıyorlar. En üst kademede de Casshern gibi görünüş bakımından insandan farkı olmayanlar var ki bahsedilmedikçe robot mu insan mı ayırmak imkânsız. Bunlar da zaten önemli karakterler oluyor. Robotlar hakkında tek beğenmediğim, çok fazla insan gibiler. Hatta farksızlar. Aşk yaşıyorlar, korkuyorlar, gözlerinden yaş akacak şekilde ağlıyorlar, kısacası insanlar işte. Hadi Casshern gibi insan görünümlüler bir yere kadar ama koca teneke adamların ağlaması, korkması falan komik duruyor.

Animenin senaryosu da çok dalgalı. Bir bölümü gayet iyiyken diğer bölümü acayip sıkıcı. Konu Casshern’in geçmişi, Luna falan olunca fena değil ama alakasız, felsefe içerikli (bu bölümlerde genelde konuk oyuncu tadında bir robot çıkıyor ve bölüm bitince bir daha gözükmüyor) bölümlerin birçoğu uykumu getirdi. Yani bahsettiğim gibi potansiyel var ama istenileni verememiş. Oysa çok daha iyi olabilirmiş.

Çizimleri bakımından Casshern Sins 2008 – 2009 yapımı olsa da retro tarzı ile dikkat çekiyor. Yani çizimler daha çok 2000 yılı ve civarında çıkan animelere benziyor ve çok hoşlar. Klasik anime karakterleri ve karanlık, yıkımı çok iyi yansıtabilen atmosferi ile gayet başarılılar. Dövüşler de hiç fena olmamış. Animenin bir adet açılış parçası ve iki kapanışı var. Açılış parçası gayet güzel ama kapanışlar ise idare eder nitelikte. Asıl başarılı olanlar ise anime esnasında çalan parçalar. Özellikle bir tane gitarlı parça vardı ki atmosferi tavan yaptırıyordu. Kısacası hem görsel olarak hem de müzikleri bakımından anime eski tarzı çok iyi yakalayıp yansıtmış.

Bahsettiğim gibi Casshern Sins senaryo bakımından çok daha iyi olabilirmiş çünkü kurgusu buna oldukça müsait. Ama inişli çıkışlı bölümleri ile kimi zaman ekrana kilitlerken kimi zaman bitmesine kaç dakikası kaldı dedirttirebiliyor. Son olarak, sonu da maalesef pek tatmin edici değil.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder