10 Haziran 2013 Pazartesi

Zetsuen no Tempest

Yönetmen: Masahiro Ando
Stüdyo: Bones
Tür: Aksiyon, Fantastik, Büyü
Yapım Yılı: 2012
Bölüm Sayısı: 24
Anime Puanı: 10/6













Yoshino, birçok animede olduğu gibi sıradan bir lise öğrencisidir. Etrafta pek fazla göze batmayan, kızların sevdiği bir tip olan ama pek fazla arkadaşı olmayan birisidir. Tek arkadaşları zengin bir aileden gelen Mahiro ve Aika’dır. Mahiro, insanlarla pek fazla geçinemeyen, okulu asan ve sürekli kavga eden birisidir. Üvey kardeşi Aika ise Shakespeare ve özellikle Hamlet’i seven kendi halinde bir kızdır. Günün birinde Aika evde yalnızken öldürülür ve katil asla bulunamaz. Bunun üzerine de Mahiro ortalıktan kayboluverir. Aradan bir sene geçmiştir ve Yoshino bu esnada yalnız başına günlerini geçirmektedir. Yine günün birinde Yoshino, Aika’nın mezarını ziyaret ederken garip bir kadın çıkagelir ve Yoshino’ya Mahiro’yu sorar. Akabinde olaylar karışık bir hal alır ve isminin Yamamoto olduğunu söyleyen kadın silahlarına başvurur. Tam Yoshino işim bitti diye düşünürken ansızın Mahiro ortaya çıkıverir ve üstelik garip güçleri vardır. Kurşunlardan hızlı hareket edebilmekte, yoktan kalkanlar oluşturabilmekte, kısacası büyü kullanabilmektedir. Yamamoto’nun hiç şansı yoktur ve Mahiro, Yoshino’yu yanına alarak kurtarır. Mahiro anlattığına göre denizde şişe içinde tahta bir bebek bulmuştur ve bu bebek sayesinde bir adada tutsak olan Kusaribe klanının büyü alanında güçlü prensesi Hakaze ile irtibata geçmiş, bir anlaşma yapmışlardır. Bu anlaşmaya göre Mahiro, Hakaze’ye adadan kurtulması için yardım edecek, karşılığında Hakaze de Aika’nın katilini bulacaktır. Yoshino için tüm bu olan biten yetmiyormuş gibi yer altından meyve şeklinde bir göz beliriverir ve yaşadığı şehirdeki tüm insanlar demirle kaplanır. Anlaşılacağı üzere sadece birkaç saat önce normal bir yaşam süren Yoshino, ansızın kendisini Mahiro ile beraber büyünün bolca yer aldığı tehlikeli bir maceranın ortasında buluverir.

Zetsuen no Tempest için kendi içinde ikiye bölünmüş diyebiliriz. Animenin ilk yarısında yukarıda anlattığım olaylar yaşanırken diğer yarısında konu biraz değişime uğruyor. Önce animenin ilk yarısından bahsedeyim; atmosfer bakımından ilk on iki bölüm oldukça başarılı. Çevredeki tüm insanların demire dönüşmesi ile yaratılan yalnızlık hissi, Yoshino’nun ve Mahiro’nun bir nevi çaresizliği, yaşanan dövüşler, Hakaze’nin adadan nasıl kurtulacağı derken bölümler güzel ilerliyor. İçerik olarak öyle ahım şahım olmasa da sıkılmadan ilk yarıyı bitiriyorsunuz. Fakat animenin ikinci yarısı bana göre sert bir düşüş gerçekleştiriyor. Hikaye sıradanlaşıp vasatlaşıyor, atmosfer düşüyor ve anime tat vermemeye başlıyor. Bir de gereksiz komedi unsurları ile zoraki komedi yapılmaya çalışılmış ki pek olmamış. Şahsen ben bir tek konu Aika’nın katiline geldiğinde dikkatimi toplayabildim. Diğer tüm anlarda öylesine boş gözlerle izledim desem yanlış olmaz. Bu arada, Aika karakterini de hiç sevemedim. Katilini ben de merak ettim ama kendisini de bir türlü sevemedim:) Gerek tipiyle olsun gerekse hal ve tavırları ile bir hayli iticiydi.

Zetsuen no Tempest’in çizimleri klasik anime çizimleri. Renkli saçlar, kızlarda büyük gözler falan. Çizimler, hem karakterler hem de arka plan detayları olsun gayet başarılı. Dövüş sahneleri de yerinde olmuş ve gerektiğinde kan kullanılmaktan da kaçınılmamış. Tek beğenmediğim tarafı, bayan karakterlerin gözlerinin altındaki fondöten sürülmüşçesine kırmızı noktalar. Gözlerin tam çaprazında ve kızarıklık gibi duran bu kırmızılık açıkçası komik durmuş. Animenin müzikleri ise idare eder şekilde. İlk açılış parçası oldukça başarılı, ikinci açılış ve ikinci kapanışı ben sevmesem de kötü değiller ama ilk kapanış parçası kötü olmakla beraber animeye de hiç gitmemiş.

Kısacası Zetsuen no Tempest iyi bir başlangıç yapıyor ama başladığı gibi de bitiremiyor. Büyü ve aksiyon sahnelerinden hoşlanıyorsanız göz atın derim ama beklentiniz de fazla olmasın.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder