6 Ağustos 2009 Perşembe

Night Head Genesis

Yönetmen: Yoshi Taheuchi
Tür: Bilim Kurgu, Psikolojik, Gerilim
Yapım Yılı: 2006
Bölüm Sayısı: 24
Anime Puanı: 10/5


Night Head Genesis’in girişinde verdiği bilgiye göre bir insan beyninin maksimum yüzde otuzunu kullanabiliyordur. Yani daha kullanılmayan büyük bir yüzde yetmişlik kapasite vardır. Fakat ya bazı insanlar yüzde otuz sınırını aşıp kullanılmayan yüzde yetmişi de kullanmaya başlasaydı? İşte bunun adına Night Head Genesis denir.

Seri yukarıda sözünü ettiğim giriş ile başlıyor ve bize Naoto ile Naoya adlı iki kardeşin başından geçenleri anlatıyor. İki kardeş beyinlerinin yüzde otuz sınırını aşarak daha fazlasını kullanabiliyorlardır. Naoto zihni ile eşyaları oynatabilip etrafa hasarlar verebilirken Naoya ise dokunduğu kimselerin geçmişini ve geleceği görebilmektedir. Bu iki kardeş toplum içinde kendilerine pek fazla yer edinememiştir ve bu yüzden iki kardeş özel bir araştırma merkezine ailesi tarafından zorda olsa yerleştirilmiştir. Burada gözetim ve eğitim altında on beş yıl geçirdikten sonra Naoto ve Naoya merkezden ayrılır ve evlerine doğru yola koyulurlar. Ama ortada bir sorun vardır. Eskiden evlerinin olduğu arazi bomboştur ve kimse evin veya Naoto ile Naoya’nın ailesine ne olduğunu bilmemekte, daha doğrusu hatırlayamamaktadır. Ailelerine ne olduğunu merak eden iki kardeş olayları araştırmaya başlarlar ve kendilerini hiç istemedikleri, tehlikeli bir maceranın ortasında bulurlar. Üstelik özel yeteneklere sahip olan sadece onlar değildir. Bu yetenekleri sadece zevk için bile kullanan kişiler onları beklemektedir.

Night Head Genesis, anlattığım gibi iki kardeşin başından geçenleri anlatıyor. Fikir güzel olsa da açıkçası işleniş benim hiç hoşuma gitmedi. İlk birkaç bölümden sonra konu iyice zıvanadan çıkıyor ve ailelerine ne olduğunu bulmaya çalışan kardeşler sanki bu maceraya hiç kalkışmamış gibi kendilerini başka uğraşlara yönlendiriyorlar. Her bölüm yeni bir şeyler çıkıyor ve üstelik bölüm bitiminde yarım kalıyor. Her yeni bölümde sürekli üst üste bir şeyler binince doğal olarak insanın aklı karışabiliyor ve bir yerden sonra insan sıkılmaya başlıyor. Birde bunun üstüne seri kardeş bağından başka bir şey sunmayınca seri iyiden iyiye sıkıcılaşıyor. Kardeş sevgisinin nesi kötü diye sorabilirsiniz ama her bölüm “Naoya nerdesin” veya “seni asla bırakmayacağım” gibi şeyler duyunca bana hak vereceksinizdir. Yani hiç mi bir aşk hikâyesi veya başka bir karakterin başından geçen bir şey olmaz deyiveriyorsunuz. Üstelik Naoto ile Naoya’nın birbirlerini sevgileri için bir müddet affedersiniz ama acaba bu ikisi “gay”mi diye de düşünmeye başlıyorsunuz.

Teknik bakımdan da seride bazı aksaklıklar mevcut. Görsel olarak Night Head Genesis iyi olsa da çok eksiği var. Bir kere giriş namına bir şey yok. Koskoca 24 bölümde hep aynı iki müzik tıngırdaması ve insanlar beyinlerinin sınırını aşarsa ne olur onları dinliyorsunuz. İki tane olan kapanış sahnesi de oldukça kötü. İçerikte de müzik namına sürekli aynı can sıkıcı parçalar çalıyor. Kısacası teknik bakımdan bu anime için olumlu çok az şey var. Sonuç olarak ta Night Head Genesis’i aslında izleseniz de olur ama izlemezseniz de bir şey kaybetmiş sayılmazsınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder